
Kedinizde korku ve anksiyete:
Bir kedi korktuğunda saklanabilir, bir yere büzülerek daha küçük görünmeye çalışabilir veya kulaklarını geriye atarak kafasına yapıştırıp hareketsiz kalabilir. Öte yandan bir kedi genişleyen gözbebekleri, sırt tüylerini dikleştirme ve tıslama gibi ajitasyon veya saldırganlık belirtileri de gösterebilir.
Kedilerin korku ve kaygılı davranmasının birçok nedeni vardır. Yavruluk döneminde insanlara ve diğer hayvanlara yeterince sosyal teması olmayan kedilerde bu durum daha sık gözlenebilir. Sosyalleşme özellikle yavruluk döneminde kedilerde bu tür korku ve anksiyetelerin oluşmaması için tavsiye edebileceğimiz olumlu bir yöntemdir.
Kedilerin sosyalleşme dönemi genellikle 3-9 hafta arasıdır. Bu dönem arasında yavru kedinin yaşadığı ortam, başından geçenler onun karakterinin oluşması için çok önemli bir süreçtir. Bu dönemde yaşayabileceği tek bir olumsuz deneyim bile kedinin karakterinin oluşmasında yapı taşı olabilir veya benzer durumlarda – veya yaşadığı olumsuz tecrübeye benzettiği durumlarda- sergileyeceği tavrın belirleyicisi olabilir.

Örneğin küçük bir çocukla yaşadığı kötü bir deneyim, tüm çocuklara karşı mesafeli, korku içinde veya saldırgan olmasına neden olabilir. Veya bir kedi başka bir insanın veya hayvanın varlığında kötü bir olay yaşarsa veya onların önünde cezalandırılırsa, o yabancı kişi veya hayvanı bu olayla özdeşleştirebilir.
Erken dönemdeki çevresi ve genetik etmenler de korku durumunun gelişmesinde önemlidir. 4haftalığa kadar olan dönemde sık ve düzenli olarak sevilen, el ile tutulan kediler genellikle daha dışa dönük ve sosyal hayvanlar olabilmektedir. Tabi ki doğuştan çekingen ve korkak olan kediler de yok değil; bazen bu ufaklıklara ne yaparsanız yapın sosyalleşmek ve dışa dönük olmak istemezler. Hatta bazen kedilerin fetal döneminde yetersiz beslenme veya anne ilgisinden mahrum kalma gibi durumlarda da hem fiziksel hem de duygusal gelişimlerinin olumsuz etkilendiğini biliyoruz.

Kedilerde korku ve anksiyetenin tanısı:
Aşırı korku/saldırganlık gösteren kedilerde davranış uzmanlarının görüşü istenebilir. Hafif korkular anksiyetelerde ise hayvan sahibinin önlemleri korkuların ilerlemesini önlemeye yardımcı olabilir. Kedinize olumsuz etki yapan her ne uyaran varsa öncelikle bunun tespitinin yapılması gerekir. Hangi insan veya hayvandan korkar? Korkuları ne zaman artar? Nerede artar? Ne yapılınca artar? Bunun tespiti önemlidir. Bu bir uyaran olabilir, dalga geçmek(korkutmak) olabilir, ceza olabilir, aç bırakmak olabilir. Kediniz sinirlilik ve saldırma refleksi göstererek korkusunu yenmede başarılı olabilir fakat bu durum kendisi açısından olumlu bir savuşturma ile sonuçlandığı için saldırma davranışını sürekli hale getirebilir. Bazen kedi sahipleri, kedileri bu korkulu davranışları sergilediklerinde sarılarak veya ödül mamaları vererek önlemek ve kedilerini sakinleştirmek isterler; ama bu davranış sadece kedinin sergilediği korkulu saldırganlığının ödüllendirildiğini zannetmesine sebep olur.

Kedilerde korku ve anksiyetenin tedavisi:
Kedinizin korkmadığı bir durum/olay/tepkiyi yiyecek ödülüyle eşleştirmeyi öğretin. Bu eğitimi kanıksadığı zaman ödül vermek; korkulu uyaran varlığında rahat, mutlu ve olağan karşılamasını sağlayacaktır. Önemli olan korktuğu anda ödül maması veya sarılmak değil; hayvanın mutlu bir anda ödül aldığını anlamasını sağlayıp; korktuğu uyaran ile karşılaştığında bu ödülü verince bunun aslında korkulu bir durum olmadığını kanıksatmaktır.
Daha hafif korkulu durumlarda bazen, hayvanın korkusunu şiddetlendiren bir durum olmadığı sürece, bu korku sonuçlu uyarana periyodik olarak maruz bırakmak da korkusunu atlatmasına yardımcı olabilmektedir. Örneğin kliniğimize pansiyona gelen kedilerde buna daha sık rastlarız. İlk 1-2 gün kedi kendine belli bir yer edinir ve oradan hiç ayrılmaz, bazen yemek yemez, bazen sadece kum kabına gidip orada oturur, bazen de miyavlayarak bulunduğu bölmeden çıkmaya çalışır. Fakat bir veya iki gün sonra ona zarar veren kimsenin olmadığını, bu durumun kötüye gitmediğini anladığında, sakinleşir, rutinine döner ve hatta klinik içi personele kendini sevdirmeye bile başlar.
Çoğu kedide bazı korkular ‘duyarsızlaştırma’ ile geçebilir. Kademeli bir şekilde korku oluşturmayacak şekilde yavaşça, en alt seviyede korkusunu tetikleyen şeye maruz bırakılabilir, kediniz tepki vermedikçe sevdiği ödül mamaları ile ödüllendirmeye devam edersiniz.
Örneğin kediniz taşıma çantasına girmiyor; çünkü her girdiğinde genellikle veteriner hekime gidiyor. Kediniz taşıma çantasını gördüğünde bunun iyiye işaret olmadığını biliyor ve korkup saklanıyor veya saldırganlık gösteriyor. Bu tarz durumlar yaşamamanız için taşıma çantasını sadece evden dışarı çıkacağınız zaman ortaya çıkarmayın. Evin bir köşesinde onun görebileceği ve ulaşabileceği bir yerinde dursun. Hatta elverişli ise taşıma kabını minder ile destekleyerek ona bir kulübe / yatak haline bile çevirebilirsiniz. Taşıma çantası onun için hayatının normal akışındaki bir obje haline geldiğinde bu sefer onu sadece kliniğe gelmek için kullanmayın. Kediniz ile kısa yürüyüşlere çıkın, hayvan dostu kafelere gidin veya sadece sokağınızda tur atıp eve dönün. Ve bu sürede onu ödüllendirmeyi unutmayın. Amaç kedinin her kafese girdiğinde başına bir ‘bela’ geleceğini düşünmesinin önüne geçmektir. Daha sonra kedi çantaya konduğunda bir süre sonra ödül beklemeyi öğrenir.

Ama her şey bu kadar kolay olmayabilir. Kediniz bu denemeler/eğitimler sırasında aşırı tepki verebilir, korkabilir. Böyle bir durumda uyaran çok yoğundur veya bu kadarına hazırlıklı değildir. Durun veya yoğunluğu azaltın. Daha az uyaranın olduğu bir zaman seçin veya daha kısa mesafe gidin. Bunun gibi durumlarda birkaç adım geriden başlamak ilerlemek için en iyi yoldur.
İkinci bir örneklem olarak eğer kediniz evinize gelen bir misafirden, yabancı birinden korkuyorsa; bu kişiyi kediniz yemek yerken yanına biraz yaklaştırın. Kedi yemek yemeye devam ettiği takdirde veya bu prosedüre alıştıktan sonra, kediniz sevdiği mama veya ödülleri yabancı kişiden alabilir. Zamanla bu yakınlığı kademe kademe artırarak korktuğu kişi kedinizin güvenini kazanabilir.
Evinize yeni bir kedi aldığınızda veya evdeki iki kedinin anlaşamadığı durumlarda kedileri önce ayrı odalarda kısa bir süre tutup birbirlerinin kokusunu alarak alıştırma yoluna gidebilirsiniz. Bu süreyi çok uzun tutmayın, sürenin uzaması streslerini daha çok artırabilir. Daha önce aynı oda içerisinde buluşturun ve mamalarını farklı zamanlarda verin. Hatta iki kediyi de ayrı kafeslere koyup mamalarını kafeslerinin içinde verebilirsiniz. İkisinin de ayrı bölmelerde olması yemek yerken onlara ek bir güvenlik önlemi gibi gelecek ve daha güvende bir psikolojiyle mamalarını tüketebilecekler. Daha sonra içlerinden biri duruma ısındıysa onu kafesinden çıkararak mamasını verebilir, diğerinin mamasını yine kafeste verebilirsiniz. Bu uygulamayı tek kafeste dönüşümlü olarak da yapabilirsiniz. Birbirlerine alışana kadar bu şekilde ilerleyebilirsiniz.
Öte yandan kedinin korkusuna sebep olan kişi veya hayvan, kedinin korku tepkisine ani-aşırı tepki verdiğinde, korkmuş kediye karşı korku tepkisi verdiğinde veya karşı misilleme yaptığında kedinin korku davranışı daha kötüye gidebilir. Böyle durumlarda yeni uyarandan, yeni korkulardan kedinizi mümkün olduğunca uzak tutun. Üzerinde kontrol sağlayamayacağınız, yabancı kişiler veya çocuklar eve geldiğinde kedinizi başka bir odaya kapatmak geçici rahatlık ve davranışın ilerlememesi – yeni travmalar oluşmaması açısından önemlidir.
Tüm çabalarınıza rağmen düzelmeyen olgularda veteriner hekiminize başvurmanız korkulu/agresif davranışın altında yatan olası bir hastalığın teşhisi bakımından faydalı olabilir. Bazı paraziter, hormonal hastalıklar bu duruma sebebiyet verebilir. Bunun dışında veteriner hekiminiz sizi bir davranış terapisi uzmanına yönlendirebilir veya sakinleştirici ilaç tedavisini de önerebilir.

Kedilerdeki korku ve endişeyi önlemek:
Özellikle kedinin yavruluk zamanlarında her yaştan ve her türden insanla olumlu karşılaşmaları, ileride yaşayabileceği korkuları önlemede erken önlem açısından yapılabilecek en faydalı işlerden biridir. Genetik, korkunun yani karakterin gelişiminde büyük rol oynadığından, evinize bir kedi alacağınız zaman; eğer bir seçme şansınız varsa ( hastalık, sokakta tek kalmış olması gibi vicdani durumlar haricinde) daha korkusuz ve sosyal görünen kedileri seçebilirsiniz. Eğer evinizde yaşayacak yavru kedinin anne ve babasını tanıyorsanız veya görme şansınız varsa özellikle baba kedinin karakteri ilerde sizin kedinizin de karakterini tanımanız açısından paralellik gösterebilir.
VETERİNER HEKİM MİRSAD KÜRŞAD ERDOĞAN